Eski tabiriyle “Velespit”, günümüz tabiri ile “Bisiklet” şüphesiz ki biz tutkunları için özgürlüğün sembolü. Gerek şehir içinde bir yaşam tarzı olarak, gerek spor veya adrenalin amaçlı, gerekse de uzun yolların vazgeçilmez yoldaşı olarak hayatımızda önemli bir yere sahip. Peki, bu kıymetli yoldaşı şehir içinde kullanan insanların yaşadığı zorlukları ve hayatlarını riske eden motorlu taşıt sürücüleri karşısında ki zor anlarını ne kadar biliyoruz?
Son yıllarda ülkemizde artan bisiklet kullanımı sonucunda, bu hususta farkındalık oluşturmak ve trafikte bisikletin haklarını savunmak için bazı platformlar kuruldu. Gerek bu platformların oluşturduğu eylemler ve etkinliklerle, gerekse de alternatif eylemler ile farkındalık için ciddi adımlar atılmakta. Alternatif eylemlerin katılımcı sayısı ve bilinirlilik açısından en önemlisi Critical Mass eylemleri. Critical Mass’ın yapıldığı illerde, her ayın son cumartesi günü Critical Mass günü ilan ediliyor ve “Arabadan in, bisiklete bin” mottosu ile yollar velespitlerle fethediliyor. Eğer bu eylemler şehrinizde yapılıyorsa ve bisiklet hayatınızda önemli bir yere sahipse kesinlikle katılmanız gerekiyor. Yapılmıyorsa bile yapılması için siz öncü olabilirsiniz!
Ülkemiz trafiğinde bisiklet kullananların yaşadığı zorluklara değinecek olursak; bisikletin bir ulaşım aracı olarak görülmemesini ve toplumumuzun büyük bir kısmının bisiklet kültürüne uzak olmasını temel nedenler olarak gösterebiliriz. Bu kültürün ülkemizde yer etmemesi/edememesinin sebebini daha uzun bir yazıda ele alalım. Ama kısa bir örnekle belirtmemiz gerekirse; bisiklet kullanımının dünyada en fazla olduğu ülkelerden bir tanesi olan Hollanda’nın, bisiklet kültürü konusunda bu noktaya gelebilmesi için 50-60 yıl geçmesi gerekti ve sahip oldukları bu kültürü baki kılabilmek için okullarda bisiklet dersleri olmasının yanı sıra mevcut bisiklet sınavları ve bisikletli ulaşımdan yana olan, motorlu araç sürücüleri ve bisiklet yolu ihlali yapan yayalar için caydırıcı cezalar ile bilgili sürücüler ve söz konusu kültürün farkında bir toplum yetiştirmek konusunda kararlı olan eğitim politikaları da var. Bu ufak örnek ile sanırım bisiklet kültürünün ülkemizde yeşerememesinin ne kadar derin bir konu olduğunu bir nebze olsun açıklayabildim.
Trafikte bisikletlilerin daha rahat ulaşımlarını sağlamaları için motorlu taşıtların uyması gereken kurallar aslında çok basit. Bisiklet ile ilgili karayolları kanununda bulunan maddeleri sıralayacak olursak;
T.C. Karayolları Trafik Kanunu 2918 Sayılı Bisikletle İlgili Maddeler;
Madde 3 c (10) Bendi: Bisiklet motorsuz bir taşıttır.
Madde 37: Sürücü için ehliyet ve taşıt için plaka gerekmez.
Madde 46: Karayolunda en sağ şeridi kullanır ve diğer taşıtlar ile aynı sorumlulukla hareket eder.
Madde 66: Bisiklet yolu olan yerlerde karayolunda sürülemez.
Madde 66: a) Karayolunda ikiden fazla bisiklet yanyana sürülemez.
Madde 66: b) İşaret verme dışında, çift elle sürülmesi ve genel kurallara uyulması zorunludur.
Madde 66: c) Yük ve eşya taşınamaz.
Madde 37: Karayollarında bisiklet sürmek için 11 yaşını bitirmiş olmak yeterlidir
“Madde 3c (10 Bendi) ve Madde 46” motorlu taşıt sürücülerinin uyması gereken önemli kurallar. Bunlara ek olarak; bisikletliler ile arasında 1,5 m mesafe bırakmak durumundalar. Çünkü motorlu araçların en ufak bir rüzgârı bile biz bisikletlieri ciddi tehlikelere atabilir. Ve unutulmaması gereken diğer bir konu ise; bir bisikletçinin kaportası vücududur.
Şüphesiz ki bu kuralların benimsenmesi ve uygulanması için bisiklet kullanımının artması çok önemli. Yapılan farkındalık eylemlerinin ve bilgilendirme çalışmalarının önemi sorgulanamaz elbette ama en büyük farkındalığı bisikletlilerin trafikte daha fazla görünmesi sağlayacaktır. O yüzden artık sağlıklı bir yaşam, temiz bir hava, trafiksiz şehirler için ARABADAN İN, BİSİKLETE BİN!!!
Bol pedallı günler dilerim.
Bu yazımız İçerik Uzmanımız ve Ülke Bisiklet Ürünleri Eğitmenimiz Efe Subaşı tarafından yazılmıştır. Efe’nin diğer yazılarına buradan ulaşabilirsiniz!
